-
Bütün Pencerelerde Bekleyen Benim
Bütün pencerelerde bekleyen benim, Ve O çalmayan bütün telefonlarda Aylardır konuşan da. Kabul. Bir kez yolda karşılaşalım Onunla da avunacağım. Adımı sesince duymaktan vazgeçtim, Sesini duysam, susacağım. Yel esiyor ama Değirmen dönmüyor. Kuraklık bu. Adın ekmeğe dönüşmüyor... Turgut UYAR
-
DÜĞÜM
Trafik her yönde sıkışık. Yürüsem şimdiye evdeydim. Haftalardır her cuma aynı terane. Eve yaklaştıkça sabırsızlanıyorum. Aklımda hep arabayı uygun bir yere park edip geri kalan yolu yürümek var. Fakat bir yandan arabanın beni saran sıcaklığına, usul usul içime akan müziğe de tav oluyorum. Tam şarkının elinden tutup bir hayâle yürüyecekken köşedeki sokak çiçekçisine takılıp kalıyorum. Söylemiş miydim daha önce, papatyaları seviyorum ben. Belki sevdiğim ilk adam beni bir zamanlar onlara benzettiğinden. Yüzünü saçlarıma gömer “deniz kokuyorsun” da derdi bazen. Daha güzelini söyleyen olmadı zaten. Ne garip, gerçekten sevildiğimize inandığımızda bizi seven insanın gözlerinden görüyoruz kendimizi. Bize yazılmamış rollere giriyor, üstümüze biçilmemiş kaftanlara bürünüveriyoruz. Yeter ki aşkla söylensin inanılası yalanlar. Ben…
-
ANLATACAKLARIM VAR
Anlatacak çok şey var sana Deniz kenarında bir meyhane masasında Ayaklarımız kumda Önce İncesaz dinleyelim biraz Sonra benim anlatacaklarım var sana Senden öncesini ve senden sonraki sensizliğimi Sitemsiz, sabırlı bir umut ikliminde kaç mevsim geçirdiğimi Ve onca mevsimin bütün ‘yaz’larını sana ertelediğimi Okunmamış şiirler yazdığımı Ve yazılmamış mektuplar ezberlediğimi Bir Eylül akşamında Beyaz, tahta bir meyhane masasında Duru bir su gibi özlemeyi Ve beklemeyi anlatacağım sana.





