• Uncategorized

    SÖZ

    Okulun bahçesindeki o güzel çiçekler ne çabuk kayboldu dersen, mor salkımların mevsiminin geçtiğini anlatırım sana İlkyazda başımızı döndüren o çok sevdiğimiz kokunun yasemin olduğunu söyler, minik beyaz çiçeklerini gösteririm Her pazar sen uyurken ilk sefer gibi özenerek kahvaltı hazırlarım Her rakı sofrasına sen seviyorsun diye atom ve kuru domates salatası koyarım Dondurucudan buzu eksik etmem Dünyayla ilgilenmediğin zamanlarda önce kendimden, sonra gündemden haber derlemeleri yaparım Unutacağını bilsem de saçma sapan detayları, dedikoduları anlatırım hevesle Unuttun diye küserim sonra Bırak artık şu sigarayı diye tuttururum Salonda uyuyakaldın diye darılırım ara sıra Yan odadayken özlerim “Çok sıkıldın, bu yaz kalbinden ne geçerse onu yap” derim de sitemsiz kıskanırım belki 19 yaşında Kızılay…

  • DENEME

    ÖFKE

    Ben bu yolu epey uzundur yürüyorum. Kendimle bir meselem var ve o meseleyi çözmeye mesai harcıyorum. Mümkün olan her an ne hissettiğime, hissettiğimin gerçek hissim olup olmadığına, gerçek olmadığına ikna olursam hangi duyguyu kamufle etmek için kendini öne çıkardığına kafa yoruyorum. Gerçek duygumu bulduğumda onu tetikleyen yaşanmışlığa ulaşmaya, geçmişte bir karşılığı olup olmadığına odaklanmaya çalışıyorum. Hayatım boyunca ne yüzeyde uçuşan hisleri yakalamak ne de derinde saklananları keşfetmek zor oldu benim için. Duygular çocukluğumdan beri yoğun bir parfüm kokusu gibi üst, orta ve alt notalarıyla beraber dalga dalga geldiler. Fakat her geleni karşılamayı, hepsine kucak açmayı bilmiyordum maalesef. Bazıları ile ne yapacağımı bilemeyip görmezden geldim, bazılarını kendime yakıştıramayıp reddettim, susturdum, sindirdim,…