-
Gidiyorum
Herkesin içindeki iyiliği uyandıramayacağımı öğrenmiş ya da herkesin içindeki iyiliği benimle paylaşmak istemeyeceğini kabullenmiş olarak, kendime dair bu yersiz özgüveni terk ederek gidiyorum. Dışarısı yaptıklarının sorumluluğunu almak istemeyenlerle, kendi mazeretlerine ikna olanlar ve başkasını suçlamanın konforuna saklananlarla dolu. Ben içime gidiyorum. Çok kalabalıktım, bulandı sularım. Herkese yetemeyeceğimi, bazılarını mutlu edemeyeceğimi anlamış olarak, bu lüzumsuz çabayı terk ederek gidiyorum. Durulmaya, sonsuz alternatiflerin arasından “bir tane” olma umuduna gidiyorum. Canım acımamış gibi yapmayı bırakarak, herkese meram anlatmaya çalışmaktan vazgeçerek, her ne demekse “güçlü olma” halinden pes ederek gidiyorum. Ciğeri beş para etmezlere canımı yakacak kadar yakınıma gelme fırsatı verdiğime köpek gibi pişman olmaya, kendimi suçlamaya, doyasıya üzülmeye gidiyorum. Geçen gece tenimin altına…
-
KETUM
Bu geceŞeffaf tenimin altına ince bir perde dokudumİnce fakat ketumOrta yerde kustukları hırslarınıKırgınlık kılıfına sardıkları kıskançlıklarınıKüskünce ördümUcuna suskunluktan saydam bir düğümSıkıca örtündüm Demek ben içimi hep yanlış yere döktüm Göremezsiniz artıkYüzüme vurduğunuz karanlığımıÖrtündümGöremezsiniz artıkIşığım da perdenin ardında kaldıOysa nasıl övünürdüm Sayenizde, büyüdüm.





