• Uncategorized

    PAKET

    Paketliyorum. Telaşsız uyandığım aydınlık sabahlarda gözümü dolduran ilk güneş ışığını Kahvaltıdan önce içtiğim çayın kızıl kahve rengini Yanında lokum olan orta şekerli kahvelerin ilk yudumunu Deniz kokusunu Yağmurla ıslanmış toprak kokusunu Yeni doğmuş bebeklerin meleklere gülüşünü Taze annelerin bebeklerine bakışını Çiçeklerin yaşamaya yüz tutmuş tomurcuklarını Deniz kokusunu Sıcak simit kokusunu Dedemin hikayelerini ‘Şerefe’ kalkan kadehlerin kavuşma seslerini İstanbul’un sessizliğini Okumaya doyamadığım şairlerin duygusunu Okunmamış kitap kokusunu Evet, deniz kokusunu 🙂 ”Yazdığınız her şeyde kendimi buluyorum” yorumlarını Kucağımda kitapla daldığım öğle uykularını Çocukluğumun salıncaklarını Günbatımlarını Paketliyor ve saklıyorum. Biraz ışığa, biraz umuda ihtiyacım olduğunda, endişe anlarında, yorulduğumda ya da kendimi yalnız hissettiğimde paketlerden birini ya da birkaçını nazikçe açıyor ve o…

  • Doyamadığım Şiirler

    DAVET

    Seni ben bekliyorum, göğsüm açık, bağrım açık;Hançer ol, göğsüme saplan; ecel ol karşıma çık! Çalmamış bir gece mademki felekten gönlüm,Gelecek bari elinden gelsin dilerim ölüm.Toprağın rengi kanımdan kızarırken, yer yer,Uzanıp, sapsarı, son busemi koymazsam eğerO benim kalbimi göğsümden ayırmış çeliğe,Gezsin ismim yedi kat gökte bugün kahpe diye.Beni kahretmeden alemde o bigane duruşBana sal yalvarırım pençeni, ey yırtıcı kuş! İşte ben bekliyorum, göğsüm açık, bağrım açık;Hançer ol, göğsüme saplan, ecel ol karşıma çık. Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Uncategorized

    BAYRAM

    İçimizde biriktirdiğimiz söylenmemiş sözcükleri dile getirebildiğimizYerinde ve zamanında gösterilmemiş, zehrini akıtmaya devam eden öfkemizi dışa vurabildiğimizKendi gerçeğimizle yüzleşmekten kaçınmadığımızTek taraflı çaba ile yürüyen her türlü ilişkideki “mecburculuk” görevinden istifa ettiğimiz“Yetinmek” ve “idare etmek” zorunda olmadığımızı fark ettiğimizKendimize reva gördüklerimiz ile hak ettiklerimizin örtüştüğü gün BAYRAM… Ezgi BALABAN

  • Doyamadığım Şiirler

    Hasret

    Yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli Belini sarmayalı Gözünün içinde durmayalı Aklının aydınlığına sorular sormayalı Dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüzyıldır bekler beni Bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık, aynı daldaydık Aynı daldan düşüp ayrıldık Aramızda yüzyıllık zaman Yol yüzyıllık. Yüzyıldır alacakaranlıkta koşuyorum ardından. Nazım Hikmet

  • Doyamadığım Şiirler

    Yarım yamalak

    Gecenin yarısı; Bir kitabın orta yerinden başlamak gibiydi Seninle birlikte olmak Başını anlamadan sona yaklaşmak Sonunu okuyamadan uyuyakalmak Ve uyandığında kaldığın sayfayı karıştırmak İşte öyle bir şeydi seni yaşamak... Yarım yamalak! Can Yücel

  • Doyamadığım Şiirler

    Tentation

    Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç Sana diyeceklerim söylemekle bitmez Yıllardır yaşamımdan çaldığım zamanlar Adına düğümlendi. Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç Başka şehirleri özleyelim orada seninle. Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar İkimize yetmez. Özdemir Asaf

  • Doyamadığım Şiirler

    Adres

    Çok sonra yazılır İçinde yaşadığın günlerin şiiri Belleği vardır yaraların Kapandıktan sonra da işleyen Hatta aynı kalmayan kişileri Sökülmüş zamana gönderen Zarfı açar ya da kaparken Adres yanıltmasın sizi Kendinden bile taşınır insan Ne sokağın kalbi, ne kalbin evi Yalnızca şiir kendini seyrediyor şimdi Artık burada oturmuyor bu şiiri yazan. Murathan Mungan

  • Uncategorized

    Anneanneme…

    Bugünlerde seni çok özlüyorum. Senin de içinin özlemlerle dolu olduğunu biliyorum. Biliyorum ki evini, düzenini, çiçeklerini, beni, çocukları özledin. Dedemi…O evi ben de çok seviyorum biliyor musun? Balkona uzanan aslanağızlarından yaptığım düdükler, ön bahçedeki dut ağacı, arka bahçedeki erik, nar, incir ağaçları, kucak kucak açan ortancalar, içinden ballarını çaldığım hanımeli çocukluk arkadaşlarım benim. Annemle babamı özlediğim zamanlar dertleştiğim çiçeklerin…Terasta çay kaşıkları bardaklara tatlı tatlı vurur, uzaktaki düğün salonundan müzik sesleri gelir, siz durmaksızın konuşurken birinizin dizinde uyuyakaldığım yaz geceleri…Aynı terasta çok tuzlu tarhana çorbasına yoğurt katıp yerkenki mutluluğumuz…”Gogo”yu her anlatışımda ilk kez duyuyormuş gibi gülmeniz, ezberlediğim saçma sapan yüzlerce bilmeceyi her defasında aynı şevkle bilemeyişiniz 🙂 Çarsamba günleri evdeki tatlı…