Niyet Oku’ma
Ben bir “niyet okuyucu” değilim.
Okumayı beceremediğimden değil, tercih etmediğimden.
Niyet okumadaki “bak ben senin dile getirmediklerini anlamakta ne kadar da mahirim” kibrini kendime pek de yakıştırmadığımdan.
Alt metin okumaya çalışırken çok yorulduğumdan ve Ahmet Hamdi’nin dediği gibi “Hayatı güçlestiren şeylerden hoşlanacak yaşta olmadığımdan.”
Niyet okuyucuların düştüğü büyük tuzakları, yanlış okunan niyetlerin sapasağlam bağları nasıl sabırla ve ustalıkla zedelediğini, kopardığını gördüğümden.
İmaları, dolaylamaları, hele laf sokmaları gereksiz bulurum. İletişimde netliğe inanırım.
Niyet okumam; beyanı esas alırım.
Bence siz de bir deneyin.


