DENEME

BAHÇE

Çok küçüğüm. Bütün dünyam bu ev, bu bahçe. Dedem kuzuları besliyor, ben seviyorum. İçimde bir buruk hüzün; Kurban bayramı yaklaşıyor. ''Dedesinin kuzusu''yum ben de. Bütün kuzular hep sevdiklerinin yanında kalsalar keşke…

Biraz daha büyümüşüm. Elimde bahçe hortumu, suyla oynuyorum. Ayaklarım çıplak. Biraz domateslere su tutuyorum, biraz ayaklarıma. Dedem nane toplarken türkü mırıldanıyor. Ayaklarımda suyun serinliği, burnumda taze nane kokusu, kulağımda dedemin sesi… Mutluyum.

Bir sonbahar günü… Domates, biber yok bahçede, ya ekilmemiş o yaz ya da vakti geçmiş. Fakat güller var, pembe, kırmızı. Minik mor çiçekli bodur bitkiler var ve zambaklar. İncir topluyor dedem. Gözlerim ayaklarımın dibinde dolaşan, bazılarının yükü kendinden ağır karıncalarda, oturuyorum. ''Gel çakırım'' diye sesleniyor, ''Sana incir topladım.'' ''İncirin içinde kurt var mıdır dede?'' diye soruyorum. ''Yoktur ama istersen içine bakar sana öyle veririm'' diyor. Ağzıma incirin ballı tadı, kalbime tarifsiz bir sıcaklık yayılıyor.

Lisedeyim. Okul dönüşü eve çıkmadan dedemin sesini duyup bahçeye uğramışım. Nedense kedileri sevmiyor dedem. Tedirgin yaklaşan bir tekire sunturlu bir küfür ve uzaktan bir tekme savuruyor. Arkasına bakmadan kaçan kediye bakıp gülüyorum. Ben kedileri de dedemi de çok seviyorum.

Ben otuzlarımın sonundayım, o seksenlerinin… Mutfağın penceresinden bahçede olduğunu görüp yanına iniyorum. Ayakta durup eğilemediği için sol koluna dayanarak domates fidelerinin arasına uzanmış sağ elindeki kazma ile toprağı havalandırıyor. O yaşta yaptığı mis gibi bahçeye bakıyorum. Onun yaşama hevesini gördükçe benim de kalbimin rutubetli köşeleri havalanıyor. ''Çok yaşa dedeciğim'' diye dua ediyorum içimden, ''çok uzun ve çok güzel yaşa.''

Uzun ve bence güzel yaşadı. Kavga gürültü tavla da oynadık, kimseye aldırış etmeden simit takıp denize de girdik, beraber Türk filmi izleyip ağladık da. Buraya geldiğimde önce bahçeye uğruyorum,
"Orada kedilerle uğraşma artık dedem" diyorum, "anneannem bahçeyi temizletmiş",
"bu sene incirin dallarına asma dolanmış, incir az ama çok lezzetli,",
"iyiyiz hepimiz" diyorum, "sakın merak etme",
"Özledim" diyorum bir de, "çok hem de…"